Muş Milletvekili Sezai Temelli: Kalkınma Planı Dileklerden Oluşan Hayali Rakamlar İçeriyor
HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli, 12. Kalkınma Planı’nın görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda; “Kalkınma Planı genel olarak temennilerden oluşuyor, hayali rakamlar var. 2053 gibi bir projeksiyon var. Ama biz 3 aylık projeksiyon bile üretemiyoruz. Hatta bu planı yazmaya başladığımız dönemdeki ekonomik göstergeler, hazırladığımız dönemdeki gelişmeler bile. Bu planın tartışılmaya başlanması oldukça dramatik” dedi.
Hükümetin 12. Kalkınma Planı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülüyor. Toplantının ikinci gününde konuşan HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli, şunları söyledi:
“Hükümetiniz döneminde partimize kapatma davası açıldı. Hakkınızda defalarca kapatma davası açılan bir gelenekten geliyorsunuz. Türkiye Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri aslında demokrasidir. Türk demokrasisi ne yazık ki kusurlu bir demokrasidir. Bu kusuru ortadan kaldırmanın yolu, toplumsal mutabakata dayalı, gerçek anlamda demokratik bir anayasa ve buna göre Siyasi Partiler Kanunu’nda değişiklik yapılmasıdır. Buna göre Türkiye’deki ceza kanunlarında yapılması gereken değişiklikler.
Demokrasi dediğimiz şey sadece ekonomik göstergelerle tanımlayabileceğimiz bir şey değil. Dolayısıyla parti kapatma davası gibi bir davanın yürürlükte olduğu bir ülkede ne kadar gelişirse gelişsin toplumsal karşılığını alacak bir gerçeklik değil. Kapatma davası belki de sorunun en uç kısmıdır. O kadar çok vaka var ki Türkiye’de bu vakalar bile aslında yargının ne kadar siyasallaştığını gösteriyor. Demokrasi dediğimiz sorunun en belirleyici unsurlarından birinin, o devletin ne kadar hukuk devleti olduğuyla ölçüldüğü ortaya çıktı. Bu kaçınılmaz olarak ekonomik kararları etkiliyor. Bu da ister istemez krizlere saplanmamıza neden oluyor.
“GENEL OLARAK KALKINMA PLANININ TAMAMI DİLEKLERDEN OLUŞMUŞ HAYAL RAKAMLARDIR”
Artık Kalkınma Planı hakkında konuşmaya başladığımızda neden sağlıklı ve güçlü bir kalkınma planı yazamadığımızın cevabını aramamız gerekiyor. Kalkınma Planı genel anlamda her zaman temennilerden oluşmuştur. Hayali sayılar var. 2053 projeksiyonu var. Ama biz 3 aylık projeksiyon bile üretemiyoruz. Hatta bu planı yazmaya başladığınız dönemdeki ekonomik göstergeler ve bu planı tartışmaya başladığımız dönemdeki gelişmeler oldukça dramatik. Bunun nedeni ise toplumsal uzlaşı dediğimiz demokrasinin temelini oluşturacak gelişmelerdeki çatışmalardır.
“TÜRKİYE’DE SOSYAL BARIŞ OLMADAN HİÇBİR EKONOMİK KRİZİ ÇÖZME ŞANSIMIZ YOKTUR”
Türkiye toplumsal huzuru kaybetmiştir. Türkiye toplumsal barışa ulaşmadan hiçbir ekonomik krizi çözme şansımız yok. Bunu sizden önce de yaşadık. Toplumsal barışa hizmet ettiğimizde ekonomik gelişmelere bakın, toplumsal barıştan uzaklaştığımızda ekonomik göstergelere bakın. Bu tabloyu karşılaştırdığımızda ne demek istediğimiz çok daha net anlaşılacaktır.
“KRİZİN NEDENİ OLDUĞUNU SÖYLEDİĞİNİZ ŞEYLER, KENDİNİZİ BESLEDİĞİNİZ ŞEYLERDİR”
Makroekonomik istikrar diyorsunuz. Makroekonomik istikrar sorunu bir şeydir, kapitalizmin krizleri başka bir şeydir. İster pandemi olsun, ister çatışma, ister kapitalizmin birçok krizi… Bunların hepsi aslında ekonomide aksiliklere yol açabileceği için yarattığınız etkileri de içeren bir durum. Dolayısıyla siz hükümet olarak çatışmadan kaçınan bir hükümet değilsiniz, tam tersine ekonomik büyümeyi bundan yola çıkarak planlayan bir hükümetsiniz. Askeri sanayi konseptine dayalı bir kalkınma anlayışınız var. Dolayısıyla bir yanda barış ve huzur, diğer yanda ise askeri-endüstriyel konsepte dayalı bir senaryonun giderek ortaya çıktığı durum. Yani krizin nedeni olduğunu söylediğiniz şeyler, kişisel olarak değer verdiğiniz şeylerdir. Karşı karşıya olduğumuz sorun demokrasi sorunudur. “Bu sorunların çözümü bu tür planlamalardan geçmiyor.”